Batılı sömürgeciler, sömürme amacıyla gittikleri toplumlara bir mikrobu aşıladılar. Bu mikrop, Amerika'da Kızılderililere verilen battaniyelerdeki kızamık mikrobu kadar sarî ve kültür söz konusu olduğunda bir o kadar da öldürücüydü. Bu mikrobun adı, Batılı ticaret anlayışı ve para ekonomisiydi. Kendi kendilerine yeter bir tarzda oluşmuş köyler, sömürgecilerin koyduğu vergileri ödeyebilmek için para edecek ürünler yetiştirmeye zorlandılar. Yeni yollar, dünya pazarının kollarını en ücra köylere kadar uzatıp buralarda geleneksel kültürün ve geleneksel içtimai yapının parçalanmasına fırsat hazırladı. "Dünya açlığı", pek yaygın olarak kullanılan ve pek sansasyonel olan bir tabir olmasına rağmen gerçeği ifade ediyor olmaktan pek uzaktır. Aslında dünya aç değildir, insanların aç olduğu bazı yöreler mevcuttur. Bugün için dünyanın toplam gıda üretimi, adilane bir tarzda dağıtılması durumunda tüm insanları sağlıklı bir tarzda besleyebilecek miktardadır. Hızlı nüfus artışının dünya gıda üretimini tehlikeye soktuğu görüşünde olar Batılılar, Batılı dört kişiden oluşan tipik bir ailenin, on sekiz çocuklu bir Hintli ailesinden daha çok hububat tüketmekte olduğu gerçeğini hatırlarından çıkarmamalıdır.