Bu kitapçıkta boyutları farklı iki taslak var: İlki, daha uzun, olaylar ve örnekler bakımından daha zengin. Bütün olarak basılması için uzun bir zaman gerekti. Az çok uzmanlaşmış okuyucular bile yanlış anlayabilir bu bölümü. Filhakika, amaç, ne bilginlere seslenen bir telif kaleme almaktı, ne de bir çırpıda okunacak hafif siklet bir deneme. Biyografik ayrıntılar ve Batının İslam doğu ile ilgili görüşlerinin tarihini merak edenler başka kitaplarda daha bol bilgiler bulabilirler. Ben bu bilgi yığınından sadece ana temayülleri belirteceğini sandığım anlamlı, tipik, örnek alınabilecek, konuşan parçaları seçmekle yetindim. Gerçi, geniş bir kitleye seslenecek okunabilir bir kitap yazmak istiyordum, ama asıl amacım bu ana temayülleri belirtmek, anların amillerini ortaya çıkarmaktı.
Kimi, suçluyordu Doğuyu, kimi ise vicdan huzuru içindeydi. Nasıl bir temele dayanıyordu bu şikâyetler? Bu vicdan huzurunda ideolojik kalıntıların payı neydi? Başlangıçta bunları göstermek istiyordum.
Okuyucular benden basit, tasviri bir tablo istemişlerdi. İyi ama başka bir yöneliş daha yok muydu? Denemem böyle bir davranışa katkıda bulunabilirdi. Kafamda hep böyle bir amaç vardı.