Türkiye'de Osmanlı İmparatorluğu'ndan günümüze İslâmcılığın tarihi ele alınırken üzerinde en çok durulan, tartışılan isimlerden ikisi kuşkusuz Mehmet Akif ile Necip Fazıl'dır. Akif ve Üstad ilgisi nedeniyle "hayatı, eserleri, çevresi, fikirleri, tercümeleri, tiyatroları..." başlıkları altında seri üretim ve birbirinin aynı pek çok matbu evrak bulabilirsiniz. Öyle ki bu iki isim farklı cephelerde, değişik yönleriyle ele alınmış, tarihyazımı ekollerinin kahramanı ya da düşmanı sayılmıştır.
Ercan Yıldırım, fikir hayatımızın ülkenin önüne düşecek yeterlikten her gün biraz daha geriye gittiği günlerde yayımlanan bu eserinde, Türkiye'nin ihtiyacı olan mutabakatı sağlayabilecek iki öncü ismi anlatıyor. Osmanlı ile Cumhuriyete eşzamanlı bakarak, bu süreçte yaşanan siyasal ve sosyal gerilimler kadar Akif ve Necip Fazıl'ı öne çıkaran faktörleri, onları İslâmcılığın kurucu aktörleri yapan fikirleri; biyografiyi, fikri tartışmaları ve siyasi eleştiriyi birbirine bağlayarak inceliyor.
İslâmcılığın İki Kurucusu, biyografi serisinin sıradan bir kitabı olarak hazırlanmadı. Kitap Akif ve Necip Fazıl'ın kaynakları, temellendirdiği fikirleri, Türk fikir hayatına katkıları, İslâmcılık düşüncesi içindeki yerleri, son yıllardaki Mehmet Akif-Necip Fazıl ilgileri üzerinden siyasi durumumuzu ele alıyor. İslâmcılık hareketinin zaman zaman dünya sisteminin yönelimleri doğrultusunda millete, devlete, toprağa yabancı çıkarımlar yaptığını savunan yazar, İslâmcılığın öz itibariyle bu milletin temel dünya görüşü olduğunu düşünce tarihçisi titizliğiyle ince ince işliyor.
İslâmcılığın İki Kurucusu, Türk fikir hayatının, İslâmcılık düşüncesinin ortalamasını temsil eden iki ismi klişelere itibar etmeyen bir bakışla, günümüz, fikri, siyasi ve kültürel ortamını da değerlendiren farklı bir okuma sunuyor.