Kıyâmet Sûresinde parmak uçlarındaki sırlardan, insanların öldükten sonra yeniden dirileceğinden, inkar ve inadı sebebiyle devamlı kötülük işlemeyi arzu eden, alaycı, kıyâmetin ne zaman kopacağını soran insan tipinden bahsedilmektedir. Ardından kıyâmet sahneleri ve özürler ve bahaneler ileri sürerek hep kendini haklı göstermeye çalışan insan cinsi ve karakteri ortaya serilmektedir. İnsanın dünyayı sevip âhirete aldırış etmemesinden, ölmek üzere olan insanın son çaresizliğinden ve çırpınışlarından söz edilmektedir. Ayrıca bütün bu tasavvurların yanında insanın yaratılışına temas edilerek, insanın sorumluluğu anlatılmaktadır.
Kıyâmet Sûresini incelediğimizde canlı ve hareketli bir manzara ile karşılaşırız. Sûreyi sakin bir atmosferde okuyup, ihtiva ettiği hakikatleri kavramaya çalıştığımız takdirde, Sûrenin çok etkileyici, hayret verici, ürpertici, müjdeleyici olduğunu müşahede ederiz. Diğer taraftan insanın çaresizliğini, başı derde girdiği zaman çeşitli vesilelerle sıkıntılarını anlatmaya çalıştığını, başarısızlığa uğradığında, mazeretler üretmeye ve çalıştığını yine bu Sûreden öğrenmekteyiz.