Güllerin kenarlarından fışkıran yeşilliğin büyüsü gönlünün derinliklerinde kıpırdamaya başlayan ve onu bir genç kız çevikliğine iten duygulardan farksızdı. Tomurcuklar çocukları gibiydi. Ama artık anlamlarını yitirir oldular. İçinde başlayan çoraklık zamanla tüm evi sardı ve bir zamanlar hevesle suladığı, büyüyen yapraklarını, açan güllerini tek tek saydığı envayi türden yeşillik sürgüne gitti zamanla, eşe dosta dağıtıldı. Nedenini anlayamadığı bir geri çekiş içindeydi. Allah bilir annesinin birbuçuk yıl önce kendisine bıraktığı, adını bilmediği, ne olduğunu sormadığı, sormaktan öte bir gün bile merak etip aklına getirmediği çiçeğin neden bir santim bile büyümediğini düşünmüyordu bile şu an. İçindeki kıpırtının gerilemesiyle birlikte çiçekler de artık filiz vermez olmuştu.