Seyyid Kutub ve Yoldaki İşaretler için pek çok şey söylenebilir. Her şeyden evvel Yoldaki İşaretler, Kutub'u tanımak için tek başına yeterli bir kaynaktır. Genellikle kabul edildiği üzere de, Kutub'un en önemli eseridir. Ayrıca okuyucu, sadece bu kitabını okumakla, müellifin düşünce yapısı hakkında genel-geçer bir değerlendirme yapabilecek malumata da sahip
olabilir. Eser, sadece, bu yönüyle değil, çağdaş İslâm düşüncesine hatırı sayılır katkısı olması açısından da önemlidir.
Yoldaki İşaretler'in dikkate değer bir yönü ‘örnek Kur'an nesli' kavramsallaştırmasıdır. Zira düşünür, kitabını gelmesi
sabırsızlıkla beklenen bu "öncü topluluk" için kaleme aldığını özellikle belirtmektedir. Kutub'a göre, sahabe nesli ilk örnek Kur'an neslidir ve bu nesli inşa eden de Kur'an'dır. Mushaf tahrif olmadığına göre, tecdidin gerekli olduğu dönemlerde ya da tarihin herhangi bir döneminde, sahabe toplumunun benzerini inşa etmek mümkündür. Çağdaş dönemde bunu
yapmak için ise öze, yani içine hiçbir yabancı unsurun karışmadığı Kur'an'a dönmek öncelenmelidir.
Şunu rahatlıkla ifade edebiliriz ki, öze dönüş kavramının kilit bir önem kazanmasına vesile olan Seyyid Kutub'u daha iyi tanımak için, öncelikle, Yoldaki İşaretler'i başka bir gözle okumak gerekir.